Ordu’da çobanların 4 gün süren zorlu yolculuğu

admin

AA

Yöre sakinleri, kış aylarını kırsal mahallelerde geçirdikleri küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarını, havalar ısındıkça yüksek rakımlı yaylalara taşımaya başlıyor. Ordu’nun Altınordu ilçesine bağlı bazı mahallelerden yola çıkan çobanlar, belirledikleri güzergahlarda buluşarak küçükbaş sürülerini yaylaya götürüyor.

4 gün süren zorlu yolculuk

Koyun, koç ve kuzulardan oluşan sürüleriyle yola çıkan çobanlar, akşamları araçlarında veya yakınlarının evlerinde konaklıyor. Molalarda çay eşliğinde dinlenip karınlarını doyuran çobanlar, yeni doğan kuzular ve yaylada kullanılacak malzemeleri kamyonetlerle taşıyor.

Yaklaşık dört gün süren bu zorlu yolculuğun sonunda çobanlar, sürülerini otlatacakları Kabadüz ilçesi Çambaşı Yaylası’na ulaşıyor. Bu yolculukta, sürüleri koruyan sadık köpekler de çobanlara eşlik ediyor. Ekim ayına kadar sürecek olan bu göç, çobanlar ve hayvanları için önemli bir gelenek olarak sürdürülüyor.

“Zorluğuna rağmen severek yapıyoruz”

Evli ve iki çocuk babası Kani Kovan, kış boyunca Altınordu Gerce Mahallesi’nde kaldığını, ilkbaharla yaylaya çıkmak için yola çıktığını söyledi.

Çocuklarının eğitimi ve ailesinin geçimi için hayvancılıkla, çiftçilikle uğraştığını anlatan Kovan, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen mesleğini severek yaptığını dile getirdi.

7 kardeşi başka iş yapıyor, kendisi baba mesleğinde

36 yaşındaki Muammer Kovan da 7 kardeşinin farklı iş kollarında çalıştığını, kendisinin de babasının mesleğini sürdürdüğünü ifade etti.

Hava şartlarına göre yaylaya göç edildiğini vurgulayan Kovan,

Hem Gerce’den hem de farklı mahallelerden burada arkadaşlarım var. Bugün 4’üncü gün, halen yoldayım. Burada koyun, kuzuyla birlikte sürü sayısı 1250-1300 arasında. Yolculuk sırasında hayvanı olanlarla arkadaşız zaten. Yıllardan beri bu işi yapıyoruz. Burada 10 kişiyiz. Burada arkadaşlarımızla aramız çok iyi. Ağabey-kardeş gibiyiz.

dedi.

Koyun olmasa biz buralara gelemeyiz

Baba mesleğini sürdüren 2 çocuk babası Harun Aydınhan da doğduğundan beri kapılarında koyun olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

Ben de babamdan sonra bu şekilde devam ediyorum. Bir sevgi oluşuyor hayvana karşı. Buraya koyunlarımız için geliyoruz. Koyun olmasa biz buralara gelemeyiz. Ama şükürler olsun bugünümüze, buralara tekrar kavuştuk. Yani yaz geldi, bahar geldi. Mayısta buraya çıkıyoruz, ekim ayının 15-20’si gibi havanın şartlarına göre burada 5 veya 5,5 ay kalıyoruz. Burada genel olarak tabii ki hayvanlarla uğraşıyoruz. Sadece yaylada kış yiyeceği için ot biçiliyor.

Yorum yapın